Garip




Arapça. Sıfat

1- Kimi kimsesi ve neyi neşesi olmayan, ordinaryus zavallı, fahri andavallı. Örnek: "'Ben bir garip keloğlanım/Eşeğimin yok palanı/Varım yoğum doğruluktur/Hiç de sevmem ben yalanı' dizelerinde Keloğlan'ın garipliğinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?"

2- Yabana gitmiş/atılmış ama yabanlaşamamış, kendi kafasına sıçmayı adet edinmiş gurbet kuşu, elgin. Örnek: "Erol Elgin 'Bu mezarda bir garip var' türküsünü yorumlarken de garip bir şirinlikle gülümser miydi acaba?"

3- Normal diye tabir edilen ortalamanın ziyadesiyle dışında yer aldığı için insanda dehşetengiz duyguların doğmasına yol açan, acayip, tuhaf. Örnek: "Bir tuhafiyeciye gidip kuzey ışığı isteyen bir insana neden garip garip bakılır anlamış değilim, Cemil Abi!"

4- Uzun bir şaşkınlık ifadesi. Örnek: "Demek Finlandiya'da bütün ovalara gece Haymına Ovası deniyor ha? Garip!"

5- Dokunaklı, hüzünlü, ağlamcık ağızlı. Örnek: "Hani ıssız bir yoldaaan geçerken, bu mezarda bir garip var, şu mezarda bir garip var, işteeee öyle birşey!"


Bugün gazeteler bir tartışmayı gündeme taşıdılar: Söylenceye göre; Orion takımyıldızında yer alan kırmızı zeballa Betelgeuse yıldızı, enerjisi biten büyük yıldızların başına geldiği üzere bir patlamayla süpernovaya dönüşecek. Bu bombastikleşmenin gerçekleştiği 5-6 haftalık süre boyunca dünya iki güneşe sahipmiş gibi aydınlanacak, dünyanın bazı bölgelerinde aynen kutuplara yakın yerlerde olduğu gibi "beyaz geceler" yaşanırken, bazı bölgelerde de günler 2-3 saat uzayacak.

Bilimkurgu filmlerinin basmakalıp bir araç olarak kullandığı üç beş güneşli gezegenleri gördüğünde manzara karşısında dehşete kapılanlardanız, gariplikle uyarılan garip insanlardan birisi olarak, bu kozmik olay size iyi gelecek; damarlarınızı açacak; nöronlarınızı ateşleyecek; sağda solda "Abi ya çok ilginç değil mi?" diye gereksiz konuşmanızı ve ortamlardan dışlanmanızı sağlayacak demektir.

'Garip' denilen durum, gündelik hayatını normallik uzlaşmasına dayamış insanlara sınırsız olasılıklara sahip evrenin attığı bir şamardır. Görmeye, duymaya, hissetmeye alıştığımız gerçekliğin dışından gelen bu özel durum, kişinin zihin haritasının ölçeğine göre, yaşadığı dehşetin / büyülenmenin şiddetini belirler. Bu sebeple garip, 'gaip'in tam göbeciğindeki "r"yi bularak gıyâbtan kurtulması ve kendini gerçekleşmesidir.

Bu vaziyet ortaya çıkarken o vakte kadar "gerçeklik" adı altında paketlediği deneyimlerden farklı bir durumu kucağında buna şaşkın bünye, bilimsel adı Ne Bok Yiyeceğiz Şimdi Sendromu olan bir belirsizlik dönemi yaşar. Yaşanan bu anormalliğe verilen tepki ise, hayatta kalma içgüdüsünün bir tezahürü olarak, o garipliği fırlatıp atmaktır. Yeniden, bildiği, güvenli sulara dönmeye çabalayan insan evladı bunu başarabilirse, pişkin bir "ya çok garip bir şey oldu!" haline döner. Diğeri seçenek (belirsizliğin uzaması) zaten sarsıcı, tedirgin edici, hatta kimi zamanlar delirticidir. Fiziksel ve ruhsal anlamda güvenli bir barınağı olmayan hayvan, gündelik hayatı için gerekli işlevselliği yerine getiremez; tedirgin bir ruh haliyle, "Lan noluyo lan, sakata gelmeyelim lan!" deyip durduğu için hiçbir işi hakkıyla yapamaz. (Bu yazının kötü oluşunun bahanesini ne de güzel hazırladık değil mi, sayın gündelikçiler?)

Mevzu o değil, ama vaziyetler için geçerli olan bertaraf mekanizmasının, garip olarak adlandırılan insanlar için de işlemesine ne demeli, pek muhterem keloğlanlar?

Bilinen ve kabul edilenin dışında olma hali, çoğu zaman hor görülmeyi, reddedilmeyi, dış(kı)lanmayı -tehdit oluşturmayacak kadar zayıf görülme mevzubahis ise acımayı- getirir. Bunun en kaymaklı örneği diyebileceğimiz, "gariban" kelimesi, Arapça'nın Farsça ek almış şekline denk düşmesi ve zihninde sadece elli kelime dolanan bir toplumun kendilerinden olamayacak kadar tuhaf / tutunamamış bireylere yakıştırdıkları bir ünvan olması itibariyle eğlencelidir. Çünkü bu melezleme kelime, "garip insanlar"a karşı gösterdiğimiz tavrın yekpare olmadığını, daha ziyade güç dengesi ile ilintili olduğunu gösterir.

Kendimizden aşağıda gördüğümüz ve acıma hissiyle yaklaştığımız garip bireylere gariban derken; kendimizden yukarı gördüğümüz garip bireylere saygıyla yaklaşırız. Kendimize denk gördüklerimizi ise, toplumsal kabullerimiz doğrultusunda nush-tekbir-kötek kullanarak yanımıza çekmeye çalışır; başaramazsak cezalandırırız. Kız Ayşe (İstanbul'daki Elmadağ semtinin meşhur, eşcinsel çöp toplayıcısı ve evsizi) garibandır, Zeki Müren idoldür, kendi arkadaşımız/oğlumuz/kardeşimiz ise dayaklık! Eşcinsel şarkıcının yılan dansıyla coşan bahtsız ev kadınları, kendi çevrelerindeki bir insanda görülebilecek bu "garip"liğe, yavşamış silikon dudakları hakkında yorum yaptıkları sanatçıya sergiledikleri anlayışı göstermezler.

Toplumun Üçyüzlülüğü dediğimiz bu kavrama göre; en saftirik bulduğunuz ev kadını bile, nüfusbilimin meşhur normal/anormal eğrisini içselleştirmiş; kendisi gibi "normal" olanın sürekliliğiyle, garip tekil örneklerle kendini gösteren "anormal"in pıtırcıklığı arasındaki ayrımı yapmıştır: Kendi başına gelmediği ve sayısal azınlığı koruduğu sürece garip insanların varlığı tehlikeli değildir. Aksine "normal"in referans noktalarının işaretlenmesi, bu alanın doğrulanması ve sürekli üretilmesi için "garip"in varlığı gereklidir.

Bunun karşılığında "garip", kendisine bırakılan alanın genişliği ve karşısında tehdidin içeriğe göre, varlığını sinerek sürdürme, sanat ya da şiddet aracılığıyla karşı koyma tepkileri verir.

Halihazırda yoğurtsuz bir haydari gibi hissedenler, 27 yaşında dünyadan ayrılan Morrison'ın yazdığı, The Doors'un People Are Strange şarkısında anlatılan garip insanın / garibanın ruh haline aşinadırlar:

Gariptir insanlar hacı, eğer sen garibansan
Sakilleşir suratlar, sapın göze batanıysan
İtilmişsen kaşar gibi görünür bütün hatunlar
Kafan bozuk olduğunda çekilmez olur yollar

Garipsen eğer
Kafana gökten yağmur yerine,
Nah kolum kadar moloz düşer!
Garipsen eğer
Her insan evladı suratına bakıp,
Hiç düşünmeden siktir çeker!
Garipsen eğer
Garipsen eğer
Garipsen eğer


Garip hissetmekle başlayıp, garip olmakla sürdürdüğümüz programımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz.

"Vidyo, radyo sıtarını sıttı" düsturunu garip bulan bir neslin temsilcisi olarak, The Doors'tan memleket torpaklarına dönüp, bu maddeyi Edip Akbayram'ın radyo kıvamında bir vidmiyosuyla bitirelim mi?

Yazımda ve yayımda emeği geçen bütün Kafa Yolları Haritası çalışanları adına, garip kalın, garipliklerle kalın diyoruz.

2 yorum:

Kedili Şeylerde Ne? dedi ki...

çok garip bir adamsın.

lili

hiç dedi ki...

hepimiz biraz garip değil miyiz, sevgili lili? :)